Günümüzde giderek artan toplumsal cinsiyet eşitliği sayesinde toplumun kadınlar ve erkekler den beklentilerinin giderek birbirine daha fazla yakınlaşması mümkün olmuştur. Diğer yandan erkek ve kadınları her alanda eşitlemeye çalışmak, nafile bir çabadan öteye gidememektedir. Cinsellik konusu da bu alanlardan birisidir. Çünkü her iki cinsiyetin cinselliğinin tam olarak eşit olması biyolojik, evrimsel, psikolojik ve sosyal gerçekliklerden dolayı mümkün değildir.
Maalesef ki günümüzde kadın ve erkeğin herhangi bir konuda farklı olduğunu söylediğinizde (Örneğin fiziksel güç, saldırganlık vs.) cinsiyetçi olmakla suçlanabilirsiniz. Ancak bu, kas kütlesi ve hormonal farklılık gibi gözle görülür gerçekleri bile görmezden gelmek ve sırf birisi gerçekleri söylediği için onu cinsiyet ayrımcılığı yapmakla suçlamak anlamına gelir. Bu nedenle hiçbir cinsiyet ayrımcılığı yapmadan sadece kanıta dayalı noktalara dayanarak birkaç başlık altında kadın ve erkeklerin cinselliğinin neden eşit olamayacağını anlatmaya çalışacağım.
Kadın Doğuştan Değerlidir, Erkek ise Değer İnşa Etmek Zorundadır
Öncelikle kadınların cinsel stratejileri, en kaliteli spermi, dolayısıyla en nitelikli erkeği seçmeye yatkın olacak şekilde evrimleşmişken, erkeklerin cinsel stratejileri mümkün olduğunca çok yumurtayı döllemek, yani yaşamı boyunca olabildiğince çok kadına ulaşmak üzere evrimleşmiştir. Ayrıca kadınların çocuk doğurma yeteneğiyle dünyaya gelmeleri yani doğuştan üretken olmaları söz konusudur. Bu üç olgunun etkileşimi kadınların doğuştan daha değerli olduklarını söylemek için yeterlidir.
- Çünkü erkeklerin olabildiğince çok dişiye ulaşma stratejileri, cinsel çekicilik kriterlerini dikkate değer biçimde düşürmektedir. Dolayısıyla erkekler, ortalama ya da ortalama altı çekicilikte bir kadınla birlikte olabilir ve bunu “skor” olarak görür. Dolayısıyla ortalamanın altında fiziksel çekicilikte kadınların bile ortalama altı, ortalama ve ortalama üstü alıcısı olur. Tinder gibi fiziksel ve cinsel çekiciliğin en öne alındığı sosyal platformlar bu gerçeği gözler önüne sermektedir. Herhangi bir kadın, profil fotoğrafına çiçek koyarak başkalarıyla eşleşebilmektedir. Erkeklerin sağa kaydırma (beğenme) oranının %50, kadınların sağa kaydırma oranının %15 olması da bunu açıklamaktadır (bkz 1).
- Kadınların ise erkeklerin cinsel stratejilerinden dolayı her zaman çok fazla seçeneklerinin olması söz konusudur. Çünkü cinselliğe ulaşmak için pek bir şey yapmasına gerek yoktur. Instagram üzerinden kendine gönderilen onlarca mesajdan birini değerlendirmesi yeterlidir. Tabi kadınlara sorsak çoğundan “yazıyorlar da ne oluyor hepsi abuk sabuk tipler” şeklinde bir karşılık alabiliriz. Buna daha sonra geleceğiz. Sonuçta “Bir kızı bin kişi ister bir kişi alır” gibi atasözleri boşuna dilimize yerleşmemiştir. Kadınlar çok fazla seçeneği olan cinsel değeri/alıcısı yüksek taraftır. Kadınların çoğu için cinselliğe ulaşmak mesele değildir. Cinselliğe ulaşmanın mesele olmaması erkeklerin ancak küçük bir kısmı için geçerlidir. Tinder ile benzer bir flört uygulaması Okcupid’in yayınladığı istatistiklere göre erkekler beğendiği 40 kadından 1’i ile eşleşebilirken, kadınlar beğendiği 2 erkekten 1’i ile eşleşebiliyor (bkz. 2). Başka bir deyişle erkeklerin cinselliğe ulaşmaları kadınlara göre 20 kat daha zor.
- Ayrıca söz konusu cinsellik olduğunda kadın bedeninin erkek bedeninden daha değerli olduğu söylenebilir. Kadın bedeni doğuştan estetiktir. Herhangi bir kadının “seksi” olması için kilosuna dikkat etmesi yeterlidir. Buna karşın “seksi erkek vücudu” dediğimde kafanızda canlanan şey, çoğunlukla yunan heykellerine benzeyen bir şeydir. Böyle bir vücuda da yediğine içtiğine dikkat ederek sahip olmak mümkün değildir. Erkeğin vücudununun doğuştan hali seksi değildir, onu seksi hale getirebilmesi için kas inşa etmesi gerekmektedir. Kaldı ki kas inşa etmesi bile kadın bedeniyle rekabet etmesine yetmez. Örneğin porno endüstrisinde erkeklere sahne başına yapılan ödemelerin kadınlara yapılan ödemenin yaklaşık yarısı olduğu bilinmektedir (bkz. 3). Ayrıca Onlyfans istatistiklerine göre de kadın içerik üreticileri erkeklerin neredeyse iki katı kadar kazanmaktadır (bkz. 4). Kısaca kadın vücudu erkek vücudundan daha çok satar.
Kadınlar Erkeklerin Fiziksel Çekiciliklerini, Erkeklerin Kadınları Değerlendirdiği Kadar Adil Değerlendirmez
Erkekler elbette ki adalet timsali değildir ancak söz konusu cinsellik ve fiziksel çekicilik olduğunda karşı cinsi daha gerçekçi değerlendirmektedirler. Bunu nereden anlıyoruz? OkCupid kullanıcılarının karşı cinsi fiziksel çekicilik açısından puanlamaları sonucunda ortaya çıkan tablodan (bkz. 5). Erkeklerin kadınları puanladıkları senaryoda ortaya çıkan sonuç aşağıdaki gibi bir normal dağılım eğrisi oluyor. Yani kadınların çok az bir kısmı hiç çekici bulunmuyor, çok az bir kısmı süper seksi bulunuyor, büyük bir çoğunluğu ortalama bulunuyor, bir kısmı ortalama altı, bir kısmı da süper olmasa da ortalama üstü çekicilikte görülüyor.
Şimdi de kadınların erkekleri puanladığı senaryoda neler olduğuna bakalım. Aşağıda görebileceğiniz üzere sola çarpık, olması beklenenden ve gerçeklikten uzak bir sonucun çıktığını görüyoruz. Kadınların kendilerine gösterilen hatırı sayılır miktarda erkekten hiçbirini süper seksi bulmadıkları, yarısından çoğunu da ortalamanın altında gördükleri ortaya çıkmış. Buna gerçeklikten uzak diyoruz çünkü Merkezi limit teoreminden biliyoruz ki rastgele seçilen 100 erkeğin yaklaşık 5’inin hiç çekici olmaması, 20’sinin ortalamanın biraz altında olması, 50’sinin ortalama olması 20’sinin ortalama üstü olması ve 5’inin de süper seksi bulunması gerekir. Bu OkCupid verilerinden anlıyoruz ki erkekler kadınların çoğunluğunu “seks yapılabilir” bulurken, kadınlar erkeklerin çok azını bu şekilde görüyor. Çünkü seçenek çok fazla, ve seçebileceği en iyi partnere seçmek üzere evrimleştiler.
Kadının Bekareti Değil, Partner Sayısı Önemlidir
Daha önce kendini bekaretiyle kutsayan kadınlar adlı yazımda zaten bekaret tabusunun ve bu konudaki cinsiyet eşitsizliğinin genç kızları nasıl depresyona sürüklediğine değinmiştim (bkz. 7). Bu konuda hala aynı fikirdeyim ancak kadının geçmişteki partner sayısının erkeğinkinden daha önemli olduğunu söylemek zorundayız. Çünkü erkeklerin daha önce bahsettiğim cinsel stratejilerinden dolayı çok sayıda kısa süreli ve tek gecelik ilişki yaşamaları kadınları etkilediği kadar erkekleri etkilemiyor (bkz. 8). Örneğin aşağıdaki üç figürde, üç farklı yaş grubunda kadın ve erkeğin cinsel partner sayısının depresyon ve anksiyeteyle süren madde bağımlılığı riskiyle ilişkisini gösterir bir grafik görüyoruz. Kadınlar ve erkekler in kısa süreli ve tek gecelik ilişkiler yaşadıkça aynı oranda etkilendikleri tek dönem, 18-20 yaş arası. Buna karşın sonraki yıllarda, erkeğin cinsel ilişki sayısının ruhsal durumu üzerinde çok bir etkisinin olmadığını ancak kadınların partner sayısının onların psikolojik sağlıklarını anlamlı ölçüde etkilediğini söyleyebiliriz.
Yani günümüzün avantajlarından birisi kadınların da çok sayıda partnerle tek gecelik ve kısa süreli ilişki yaşayarak skor yapabilmesidir. Ancak bu avantaj diğer başka handikapları beraberinde getirmektedir. Sonuçta kadın ve erkeği cinsel açıdan eş tutmak, çağdaşlıkla değil, irrasyonellikle ilişkilidir. Kuralları ben koymadım.
Kaynaklar
- Tinder Statistics by Dating Zest
- https://roast.dating/blog/okcupid-statistics
- https://www.refinery29.com/en-us/porn-industry-gender-pay-gap
- https://gitnux.org/onlyfans-gender-statistics/
- https://thesocietypages.org/socimages/2009/12/03/guest-post-in-the-land-of-the-hideous-the-somewhat-less-than-loathsome-man-is-king/
- Kotsadam, A., & Moen, E. R. (2023). The Economics of Hypergamy. Journal of Human Resources, 58(1), 260-281.
- http://www.isaozgurozer.com/2020/03/13/kendini-bekaretiyle-kutsayan-kadinlara/
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3752789/