Biz insanoğlu, doğduğumuz andan itibaren bakıma ve ilgilenilmeye muhtaç, birilerine sıkıca tutunma ihtiyacını yoğun bir şekilde yaşayan canlılarız. Bağlandığımız ilk figür de çoğunlukla annelerimiz, ya da bize bakım veren başka bir kimse. Bu makalede de çocuklarınızda gördüğünüz birtakım problemlerin kökeninde bağlanmadaki bozuklukların olabileceği tartışılacak ve sağlıklı bir anne-çocuk bağının nasıl oluşturulabileceği sunulacaktır.
Annelik içgüdüsü denen şey ne yazık ki bir yalan, yani çocuk doğurmak = anne olmak değildir. Daha doğru ifade etmek gerekirse, çocuğu aylarca rahminde taşımak, sonra dünyaya getirmek ve çocuğun hayatında en çok gördüğü kişi olmak her ne kadar kutsal olsa da çocuğun güvenli bağlanması için yeterli olmayabilir. Peki, nedir güvenli bağlanma? Diğer olası bağlanma tipleriyle birlikte inceleyelim.
a) Güvenli Bağlanma:
Çocuğun, anneyi kendisi için güvenli bir üs, sığınacak bir liman olarak görmesidir. Annelerinin yanında oldukları sürece çevreyle etkileşime girmekten kaçınmaz ve yabancılardan korkmazlar. Annelerinin her daim onları koruyacaklarına kuvvetle inanırlar. Bu tip bağlanmış çocuklar, annesi yanından ayrıldığında huzursuzluk hisseder (bu çok doğal bir tepkidir). Çünkü anne uzaklaşırsa güvenlik üssü de uzaklaşmış demektir. Anne yeniden döndüğünde ise onlarla temas arayışı içinde olur (yanına gitme, kucaklama, öpme vs.) ve bu sayede rahatlarlar.
Güvenli Bağlanma Nasıl Sağlanır?
Bir çocuğun annesine güvenli tarzda bağlanmasını etkileyen iki önemli faktörden söz edilebilir. Bunların ilki, ebeveynlerin elinde olan anne (ya da bakım veren kişi kimse) duyarlılığıdır. Duyarlı anneler, çocuklarını kendilerine güvenli bağlar. İkinci faktör ise çocuğun mizacıdır. Ebeveyn olarak ne yazık ki çocuğun mizacına etki etme şansınız yok ancak onun niteliklerine uyum sağlayarak bu durumu kontrol altına alabilirsiniz.
Anne Duyarlılığı: Anne duyarlılığı, şu dört temel becerinin bir arada olmasını ifade etmektedir.
1) Bebeğin/çocuğun mesajlarını ve sinyallerini algılaması: Anne her daim ulaşılabilir ve çocuktan gelecek herhangi bir mesajı ya da tepkiyi (ağlamak, düşmek) algılayabilecek durumda olmalıdır. Özellikle ilk yıllarda çocuk bu sayede bir ihtiyacı olduğunda annesinin onu fark edebileceğini anlamalıdır.
2) Bebekten gelen ve fark edilen mesajların doğru yorumlanabilmesi: Çocuktan gelen herhangi bir sinyali, uyarıyı, ihtiyaç belirtisini fark ettikten sonra bunun ne olduğunu doğru bir şekilde yorumlamalısınız. Kakası mı gelmiş, altına mı yapmış, ya da sizin yanınıza gelmek mi istiyor, bunları anlamalısınız.
3) Dakiklik: Çocuğunuz fark ettiğiniz bir ihtiyacına ya da uyarısına dakik bir şekilde, ertelemeden karşılık vermelisiniz.
4) Uygun tepki verme: İçerden bir ses duydunuz, hemen koşarak yetiştiniz ve çocuğunuzun düştüğünü, canı yandığı için ağladığını gördünüz, neyse ki hemen de gelebildiniz. Şimdi uygun şekilde çocuğunuza tepki vermek zorundasınız: Kucağınıza alıp onu sakinleştirecek misiniz, yoksa yarası varsa bir pansuman mı yapacaksınız, ya da sözünüzü dinlemeyip koltukta zıpladığı için bağırıp oh olsun sana mı diyeceksiniz?
b) Kaygılı Bağlanma:
Bu tarz bağlanma stiline sahip çocuklar, anneleri yanlarındayken bile çevresiyle iletişime girmekten kaçınır, sanki anne her an onu bırakıp gidebilecekmiş de buna engel olmak istermiş gibi anneye yapışırlar. “Bensiz hiçbir yere gitmez, tuvalete gitsem hemen ağlamaya başlar.” Diye bir anne ifadesi duymuştum bir keresinde. Bu çocukların durumu da işte böyledir. Anne yanlarından ayrıldığında çok yoğun düzeyde huzursuzluk, kaygı ve stres belirtileri gösterip, bağırıp çağırıp ağlayabilirler, eşyalara zarar verebilirler.
Anne geri döndüğünde ise ya yeninden bacaklarına yapışıp kalır ve hiçbir yere gidemezler, ya da tam tersi anneyi itebilir, vurabilir, ona sırt çevirebilirler. Bu nedenle böyle bir bağlanma tarzının diğer adı da ikircikli bağlanmadır. Bu çocuklar genellikle yukarıda anne duyarlılığına ilişkin sıralanan dört davranışın tutarlı bir şekilde gösterilmediği çocuklardır. Örneğin anne bir gün ihtiyaçlara cevap verirken bir gün vermeyebilir, bir gün sarılmak isterken bir gün başından gitmesini isteyebilir. Çocuk kimi zaman ihtiyaçlarına uygun karşılık bulabildiğini görürken kimi zaman bulamadığını görür ve sürekli bir ikili duygu halindedir.
c) Kaçınan/Kayıtsız Bağlanma:
Kaçınan bağlanmaya sahip çocuklar ise anneden uzaklaşmış ya da annenin kendinden uzaklaştırdığı çocuklardır. Genel olarak anneyle yakınlaşma arayışı içinde değildirler. Evde anneyle baş başayken onunla oynamak yerine oyuncakları, tableti ya da televizyonuyla ilgilenmeyi tercih ederler. Annenin olmaması hiçbir şekilde kaygılandırmaz ve bu çocuklar yabancılarla çok kolay iletişime geçer. Anne geri döndüğünde de rahatlama ihtiyacı hissetmediklerinden sarılma ya da yanına gitme gibi temas arayışı içinde olmazlar. Bu çoğunlukla iki sebepten gerçekleşir (Çocuğun mizacı dışında). Ya anne çocuğun ihtiyaçlarına zamanında ve uygun bir şekilde tepki vermeyip duyarsız davranıyor, ya da aşırı müdahaleci davranıyor ve çocuğa özerklik tanımıyordur.
Güvensiz Bağlanan Çocukların Sorunlarıyla İlgili Araştırmalar
– Bir araştırmada kaygılı ya da kaçınan bağlanan çocukların güvenli bağlanan çocuklara göre daha yüksek düzeyde kaygı bozuklukları belirtileri gösterdiği ortaya çıkmıştır.
– Ergenlerle yapılan bir çalışmada, güvensiz bağlananların daha çok depresyon riski taşıdığı ya da depresyon belirtileri gösterdiği ortaya çıkmıştır.
– Bir araştırmada çocukluk yıllarındaki güvensiz bağlanmanın, ergenlik dönemindeki kaygı bozukluklarının sebeplerinden biri olduğu görülmüştür.
– Bir araştırmada güvensiz bağlanan çocukların, büyüdükleri zaman okul fobisi geliştirdikleri ve okula gitmeyi reddedebildikleri ortaya konmuştur.
– Son olarak başka bir araştırmada güvenli bağlanan çocuklarda ayrılma kaygısı bozukluğunun oluşmadığı ortaya konmuştur.
Yukarıda araştırmalara dair vermiş olduğum kısa bilgiler, neden güvenli bağlanmanın önemli olduğunu ve benim bu konuyu sizlere anlatmak istediğimi açıklıyor. Yaşamın ilk yıllarında kuracağınız güvene dayalı anne-çocuk ilişkisinin, yaşayabileceğiniz sorunları önlemek için ne kadar değerli olduğunun farkında olmalısınız. Çocuğunuzun bağlanma stilini merak ediyorsanız, uzmanlar tarafından yapılacak test ve gözlemler yoluyla öğrenebileceğinizi unutmayın. Ayrıca güvensiz bağlanma stiline sahip bir çocuğunuz varsa ve bunu değiştirmek istiyorsanız, benimle ya da size uygun herhangi bir uzmanla iletişime geçebilirsiniz.
Detaylı bilgi almak için lütfen arayınız.